PROF.DR.ŞEMSETTİN DURSUN

BİR SEÇİM TASSAVURUMUZ VAR MI?

Seçmek bir imkan, bir yetenek ve bir ayrıcalıktır. Seçerken değerli olduğumuzu hissederiz. Ülkemizin geleceğinde bizim de bir etkimizin olacağını düşünürüz. Nesne değil özne olduğumuzu idrak ederiz. Nasıl bir dünya istiyorsak, rengimiz, kişiliğimiz neyse ona göre seçeriz. Bir filozof; “İnsan başkalarını seçerken, kendini seçer” der.

 

Hayat, sürekli bir seçiştir. Ayırarak, analiz ederek, bölerek, tetkik ve tahkik ederek seçmektir asıl olan. Arkadaş seçmek, eş seçmek, meslek seçmek, yöneticileri seçmek, hayatın akışında önemli tercihlerdir. Bunların her birisi uzun soluklu bir maratonun başlangıcıdır esasında… Seçim seçtiğimiz gün sonuçlar açıklanınca bitmez, tam tersine seçtiğimiz gün başlar.

 

 

İyiyi seçelim

 

Seçme yeteneğimizin mümeyyiz (seçici) vasfını kullanarak, verimsiz alanlara yatırım yapmaktan kaçınıp, verimli alanlara yönelmeliyiz. Çorak alanlarda enerjimizi, imkanlarımızı ve tohumlarımızı israf etmemeliyiz. Yani aklımızı, tasavvurumuzu ve irfanımızı kullanarak seçmeliyiz. Zira çalıştırılmayan akıl, idrak ve tasavvur, yok hükmündedir.

 

Seçerken, bakış açımız doğru olmalı. Yamuk olmadığından emin olmalıyız. Bakış açısı yamuk olanın, doğruyu görmesi ve sağlıklı bir seçim yapması mümkün değildir. Bakış açısındaki bir derecelik sapma, ulaşmak istediğimiz menzilden kilometrelerce uzağa düşmemize neden olur. Onun için tarih ve medeniyet sahnesindeki rolümüzü iyi kavrayıp ona göre tercihte bulunmalıyız.

 

Aynanın önünde tebessüm eden kişinin, aynadaki yansıması tebessümdür. Bu tebessüm aynaya, ”asık surat” şeklinde yansımaz. İyi gören, iyi görünür. güzel gören, güzel görünür. Doğru gören, doğru görünür. Güzeli göremeyenler, kazanımların farkında olmayanlar, yapılanları fark etmeyenler, ülkemiz ve milletimiz için yapılan iyi şeyleri bile karalama yarışına gidenler güzel görünme vasıflarını da yitirmişlerdir.

 

Yapılan ve yapılacak olan tüm seçimleri bu perspektifle değerlendirmek, geleceğimizin inşasında önemli adımlardır. Seçerken, aslında çocuklarımızın ve torunlarımızın geleceğini seçiyoruz. Daha huzurlu, daha güvenli, daha itibarlı ve daha mutlu bir ülkeyi inşa etmek için seçiyor ve seçiliyoruz. Dolayısıyla seçerken;  iyiyi seçmek, doğruyu seçmek, güzeli seçmek, tayyibi seçmek, erdemli ve şahsiyetli olmanın gereğidir.

 

 

Bilinçli bir tercih

 

Allah’ın “bak” dediği yerden bakmak, “gör” dediği yerden görmek ve “seç” dediği yerden seçmek, yaratılış gerçekliğine uygun bir eylemdir. Bu seçiş, hayatı anlamlandırır. Bu seçiş; “madde- mana”, “fizik- metafizik” ve “beden- ruh” arasındaki dengeyi ve fonksiyonu görmektir. Bu seçiş, insanı, insanlığı, tabiatı ve tarihi yeniden yorumlayarak üç boyutlu uzayda (uzunluğuna- genişliğine- derinliğine) analiz ederek anlamlandırmaktadır.

 

Adaletin önderi Hazreti Ömer radıyellahu anh der ki: “Kişinin dostu; aklının kılavuzudur.” Aklımızın kılavuzunu seçmede titiz olmamız, geleceğimizin inşası bakımından son derece önemlidir. Yanlış bir rehber bizi bilmediğimiz mecralara götürür. Ne zaman ne ile karşılaşacağımızı bilemeyiz. Seçerken bilinçli olmak zorundayız. 5T formülü ile bilinçli seçimi özetleyebiliriz.

 

Tefekkür ederek seçmek,

 

Tedebbür ederek seçmek,

 

Tezekkür ederek seçmek,

 

Taakkul ederek seçmek ve

 

Tafakkuh ederek seçmek,

 

Yolumuzu bulmada, doğru olanı seçmede ve en önemlisi de hayatımızı anlamlandırmada bu süreçler önemli kriterlerdir. Varlık dünyamızın tüm bileşenlerini doğru anlamada, kavramada ve algılamada, seçiciliğimiz önemli olduğu gibi onu doğru kullanmak da önemlidir.

 

 

 

Madde ve mana

 

Maddeyi, madde formunda seçmek, manayı, mana formunda seçmek, mesleği, meslek formunda seçmek ve kariyeri, kariyer formunda seçmek, geleceğimizin inşasında önemli projeksiyonlardır. Maddeye, mesleğe ve kariyere mahkum değil, hakim olmak; ait değil, sahip olmak onurlu bir seçiştir.

 

Madde ve mana arasındaki o ince dengeyi kurmak ve seçimimizi gerçekçi bir şekilde yapmak, hayati derecede önemlidir. Sezai Karakoç “Gündönümü” adlı eserinde bunu üç kavramı öne çıkartarak şöyle özetler: “Sabrın dinamizmini seçmek, Tevekkülün güvenini seçmek, Rızanın yüceliğini seçmek.”

 

Kavramları yeniden dizayn ederek ve hakikatin imbiğinden geçirerek anlamlandırmak, tarihi yeniden yorumlayarak ve arka planını görerek analiz etmek, parçalanan hakikati bütünleştirerek ve bütünü anlamlandırarak seçmek. Seçim sürecini bu kavramların projeksiyonu ile çok daha anlamlı ve doğru bir şekilde değerlendirebileceğimize inanıyorum.

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri