YÜKSEL ÇİFTÇİ

EVLAT MÜRÜVVETİ

      Her anne ve babanın sabırsızlıkla beklediği evlat mürüvvetini Allah evlat sahibi tüm anne ve babalara nasip etsin.

Evliliğin ilk yıllarında evli çiftler sabırsızlıkla çocuk sahibi olmak isterler.  Belli bir süre sonra ilk çocukları olur. Çocuk evin çiçeğidir, gülüdür diyerek el bebek, gül bebek çocuğu veya çocuklarını büyütmeye gayret edilir. Artık kendi istek ve arzuları ikinci planda kalır. Her şey çocuğun mutluluğu için, tüm çabalar çocukların sevinmesi ve mutlu olması içindir.

     Anne baba çocuklarının biran önce yürümeye başlamasını sabırsızlıkla beklemeye başlar. İlk adımlardan sonra ilk konuşması merak edilir. Konuşmaya başladığı ilk kelimelerden sonra, ilk dişinin çıkması, ilk tıraşı derken ilkler sabırsızlıkla takip edilir,  çocukların her anı fotoğraflarla anılaştırılmaya çalışılır.

        Derken çocuk biraz büyümüş, konuşmaya başlamış, büyük bir sabırla yarım yamalak kelimelerden oluşturduğu cümleleri büyük bir keyifle ebeveynlerdinlemeye başlar.

        Artık çocuğunda ben okula gitmek istiyorum talepleri ile ana okuluna başlaması yeni bir evrimdir aile de.

İlk Okula başlaması  çocuktan çok anne babasını heyecanlandırır. Anne yeni bir işe başlama sevinci ile her gün büyük bir zevkle çocuğun çantasını ile birlikte  beslenme çantasını büyük bir heyecanla hazırlayarak, çocuğun elinden tutarak büyük bir gururla okulun yolunu tutar vefakar ve cefakar anneler.

         Okulun çıkış saatinden saatlerce önce gidip, okul bahçelerinde, duvarların dibinde büyük bir özlem ve sevinçle,  dört gözle, aralıksız olarak okulun kapısından bakarak, çocukla göz göze gelmek için büyük bir efor harcar anneler.  Anne ve evlatlarının göz göze gelerek, içten bakışları ve birbirlerine sarılmaları güzel,  içten ve samimi bir tablo oluşturur.

Gemisini kurtaran kaptan edası ile çocuğun elinden tutarak evin yolunu tutar sevgi dolu anne.

Çocuğum üşümesin, ben üşüyeyim, çocuğum hastalanmasın ben hastalanayım, çocuğum ağlamasın , ben ağlayayım, çocuğum üzülmesin ben üzüleyim diyerek çocuğunu büyütür anne ve babalar.

İyi bir ortaokul için çocuğa derslerinde yardımcı olunur. Ardından iyi bir lise için özel dersler, dershaneler, koşuşturmalar devam eder.

İyi bir branş ve iyi bir üniversiteyi kazanması için aile seferber olur. Okul, dershane arası mekikler, deneme sınavları, özel çalışma planları ve üniversite.

Üniversiteyi bitiren çocuklarının KPSS sınavından iyi bir puan alarak, bir işe başlaması en büyük umutları artık.

         Nihayetinde çocukları işe başlamış ve bir nebze rahatlayan ebeveynlerin, talepleri bitmiyor ama.

Allah’ım bize çocuğumuzun mürüvvetini görmeyi nasip et duaları başlar. Anne ve baba sabırsızlıkla çocuklarını bir an önce evlendirmek için girişimlere başlar. Haydi evladım artık evlen de, torunlarımızı kucaklamak istiyoruz seansları başlar.

Ve nihayetinde aday bulunur, bu kez de, kız isteme, Fatiha, söz, nişan fasılları başlar. Her aşama ayrı bir telaş, ayrı bir heyecan, ayrı külfet, farklı bir sorumluluk. 

         Artık farklı iki aile tanışacak, aileleri farklılık gösteren anane ve geleneklerin de orta yol bulma çabaları ya da diretilirse, her iki ailenin geleneklerinin uygulanacağı bir düğün hazırlığına başlanır. Ziynet, giyim, beyaz eşya, mobilya ev döşeme derken farklı aşama ve etapta günler ilerlemeye başlar. Ardından Nikah ve düğün tarihi, salon seçimi, gelinlik modelleri, damatlık takımın da renk seçimi, düğün davetiye modeli ne olsun, neler yazılsın, kaç adet olsun. Davetiyenin verileceği davetli listesi. Yaklaşan düğün tarihinde davetiyelerin davetlilere ulaştırılması ayrı bir efor gerektiriyor.

Salon kaç kişi gelir hesapları yapılır. Salon tam dolar mı kaygısı ile birlikte, ya beklenin üstünde davetli gelir de sorun oluşursa kaygısı. Hesaplamalar, planlamalar, uykusuz geceler büyük bir hengame ve yaklaşan düğün heyecanı. Hepsi bir arada.

           Aylardır yapılan, hazırlıklar, yazılan listeler, hazırlanan yapılacaklar ve uğranılacak kişiler listeleri, tarih belirleme kargaşaları.  Havalar sıcak mı olacak, soğuk mu olacak, yağışlı mı olacak, güneşli mi olacak, unuttuğumuz birileri oldu mu, ya da davetlilerin hepsi gelecek mi. Aileler arasında bir sorun yaşanacak mı, düğünde bir taşkınlık olma ihtimali var mı,

           Evet , nihayet beklenen gün gelir ve o gün bu gündür artık. Yıllardır duası yapılan “ Allah’ım evladımın mürüvvetini görmeyi nasip et” denen gündür, aylardır, yıllardır hesaplanan, özlem ve heyecanla beklenen gündür bu gün. Duaların kabul olacağı, hasretin biteceği, gönüllerin bir olacağı gün bu gündür artık. Ve o gün başladı, kuaför, gelinlik, iç çekim, dış çekim, gelin arabası derken, saat yaklaşmış. Düğün salonuna davetliler akmaya başlamıştı artık. Ama heyecan ve sorumluluklar bitmiyor. Ve gece ilerledikçe omuzlardaki yük biraz hafiflemeye başlıyor. Nihayet Düğün merasimi sona eriyor. Anonsla düğünün bittiği duruluyor. Hatıra fotoğraflarının ardından gece son bulur.

         Sevgili dostlar geçen hafta sonu oğlumun düğününü yaptık. Siz saygı değer dost ve sevenlerimizin katılımıyla,   beklentimizin üzerinde bir katılım sağladığınız, mutlu günümüzde bizleri onurlandırdığınız ve mutluluğumuzu paylaşarak katılarak artırdığınız için hepinize ayrı ayrı canı gönülden teşekkür ediyorum.

        Rabbim sizlere de evlatlarınızın mürüvvetini görmeyi, ve evlatlarınıza mutlu bir evlilik yapmayı nasip etsin.

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri