SELÇUK ÖZYURT

Güvercinler aç kalmasın

Malatyalı Cengiz Abi’den bahsediyorum

Bazen karlı bir günün sabahında, bazen şiddetli yağmurlu havalarda, hele de yazın sıcağında sen kalk, onca işinin arasında,

‘güvercinler aç kalmasın’ diye Beyazıt’a gel. Nerde bir fırın

varsa gez, nerde bir lokanta varsa uğra; elde kalan ekmek parçalarını topla güvercinleri karnını doyur.

 

- Bir gün mü?

- İki gün mü?

- Üç gün mü?

- Hayır. Her Allah’ın günü.

Mübarek adam bir gün ara ver bari.

Çok özel günler belki… O da çok işi olmuş gelememiştir, ya da

hasta olmuş yatakta kalmıştır.

Malatyalı Cengiz Abi’den bahsediyorum.

Yaklaşık on yıldır tanırım onu.

Namazında niyazında bir adam. Deri konfeksiyon mağazası

vardır yöneticisi olduğum iş merkezinde.

Cengiz Abi, Beyazıt Meydanı’na çuvallarla ekmek götürür… İlk

önce etrafı temizler, güvercinlerin suyunu tazeler. Ekmekleri

bir kovanın içine doldurup güzelce ıslatır.

Ekmekler genelde fırınlarda kalan bayat ekmekler olduğu için,

hayvanların boğazına takılmasın diye ıslatma işine çok özen gösterir. Ekmekleri elleriyle güzelce bir yoğurur. 

 

Bu arada güvercinler zaten dolmuşlardır meydana…

Beyazıt Camii’nin çatısından, ağaçların dallarından, çevredeki

binaların üzerinden yağmur gibi akmaya başlar Cengiz Abi’nin

etrafına.

Güvercin düşmanları martılar, kediler ve yem satan

kadınlar

Bazen serçeler, bazen işin huzurunu kaçıran martılar dadanır

meydana…

Kocaman martılar sadece ekmekle yetinseler

bir sıkıntı olmaz.

Ama onlar güvercinlere saldırıp

zarar verme derdindeler.

Kediler, kadar martılar tehlikeli güvercinler için…

Kediler hasta olan güvercinleri yakalayıp bir güzel yiyorlar.

Çok dikkat ederim kedilere, genelde hasta uçamayan güvercinlere

saldırırlar. Ne yapsınlar, onlar da aç kalmış.

Yem satan kadınlar, Cengiz Abi’nin bu hayır işinden

pek memnun olmazlar. Çünkü yem satan kadınlar, parayla

yem sattıkları için işlerinin bozulduğunu söylüyorlar.

Cengiz Abi’yi tanıyan esnaf, elinde kalan bütün ekmekleri poşetin içine koyup o gelip alıncaya kadar saklar. İnsanlar kendi

boğazlarını düşündükleri için, aç güvercinlerle pek uğraşmazlar.

Hele de karlı, soğuk havalarda.

Eline iki poğaça alan koşuşturur işine, arkasına bakmadan.

Eğer Cengiz Abi gibi duyarlı insanlar olmasa, hayvanların hali

ne olur acaba?

Turistler, güvercinlerle resim çektirmeye bayılır…

Resim çekilecekleri zaman ‘güvercinler gelsin’ diye bir iki

tas yem alıp etrafa savururlar... 

 

Güvercinler poz versin diye, bin bir türlü numara yaparlar

hayvanlara.

Oysa Cengiz Abi, güvercinlerden hiç karşılık beklemiyor.

Zamanını harcıyor bu işlere. Böyle mutlu oluyor.

Sevgi içten olunca karşılığı geliyor zaten.

Güvercinler Cengiz Abi’yi tanıdıkları için ondan korkmuyorlar…

Kim içten, kim yalancı hissediyorlar.

Güvercinler kiminin avucunun içine çıkar,

kiminin yanına bile yaklaşmaz…

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri