YÜKSEL ÇİFTÇİ

SOMA'LI DEĞİL İNSAN OLMAK

Mutluluklar  ne kadar  paylaşılırsa o kadar artar ve çoğalır.

Acılarda ne kadar  büyük ve ne kadar şiddetli olursa olsun,  insanlar tarafından sahip çıkıldıkça ve paylaşıldıkça azalır ve hafifler.

        Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen korkunç maden faciasında hayatını kaybeden emekçi kardeşlerimizin acısını hepimiz yüreğimizde hissettik. Bu derin acıyı ülke olarak sahiplendik. Soma da yaşanan bu olayın acısı tüm ülkeye tüm şehirlere, tüm köylere, tüm ailelere ve hatta tüm yüreklere  eşit olarak dağıldı ve aynı  şiddette hissedildi. Herkesin  yüreğini bir kor gibi yaktı. Soma’dan yüz kilometrelerce uzakta yaşayıpta Soma daki acıyı aynı  şiddete ve aynı tazelikte yüreğinde hissettiği için ekranlarda izlerken bile gözyaşlarına boğulan ve ağlamaktan izleyemeyen insanlara da şahit olduk. Bu acıyı millet olarak sahiplenip paylaşmamız  , aslında birbirimizden farkımızın   olmadığı gerçeğini tekrar gösterdi  bizlere. Türk olsun, Kürt olsun , Arap olsun, doğulu olsun batılı olsun kim ve nereli olursa olsun bu acıyı kalbinde hissetti. Derinden üzüldü herkes. Soma daki ailelerin acılarını yüreğinde hissetti herkes.

Manisa Soma maden ocağı faciasından sağ kurtulan  bir işçinin sedyeye yatarken  ‘ çizmelerimi çıkarayım mı? Sedye kirlenmesin ‘ sözleri tüm ülkenin yüreğini  burktu. İnsanlar bu cümleleri birbirlerine  aktarırken göz yaşlarını tutamadılar.

Bu saf ve temiz yürekli işçilerin cansız bedenleri maden ocağından çıkarılırken,  ailesi ile birlikte 76 milyon insanın yüreğine de  birden kor düşüyor, gözlerinden yaş akıyordu.

Üzülmek, hüzünlenmek,duygulanmak ve  ağlamak için Somalı olmak  ve Soma’da olmak gerekmiyordu. Sadece ve sadece insan olmak yetiyordu.

Allah bu ve buna benzer acıları bizlere bir daha yaşatmasın.

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri