PROF.DR.ŞEMSETTİN DURSUN

İhtiyarlığı zihne doğru kodlamak…

“İhtiyar” kelimesi “seçip ayırmak” anlamına gelir. “Seçilmiş” anlamına gelen “muhtar” kelimesi ile aynı köktendir. İnsan yaş aldıkça seçme, ayırt etme kabiliyeti geliştiği için yaşlı insanlara “ihtiyar” denilir. Yani bir anlamda ihtiyar seçim sahibi, seçmeye ehliyetli kimse demektir. Onun için bizim medeniyetimizde ihtiyarlara danışma ve onların fikirlerini alma vardır.

Kendilerine danışılan, görüşlerine değer verilen bu mümtaz insanlar, bilge oluşlarıyla gençlere, toplumun bütün kesimlerine numune-i imtisal olabilecek şahsiyetlerdir. Bilgelik konumuna gelen ihtiyarlar, dünyanın atan nabzı, sızlayan vicdanı, hakkaniyet ufku ve merhamet pınarlarıdır. Tanıdığım her bilgenin gözlerinden; çocukluğun masumiyeti, gençliğin zarafeti, olgunluğun kararlılığı ve yaşlılığın bilgeliği okunuyor.

Olumlu kodlama

Hayatın her anı güzeldir ve anlamlıdır. Önemli olan her dönemin hakkını vererek, hayatı anlamlı kılmanın çabası içinde olmaktır. İhtiyarlığı beynimizde olumsuz bir şekilde kodlamak doğru değildir. Cicero’ya yaşlılığında; “Yeniden gençliğe dönmek ister misiniz?” diye sormuşlar. “Yarışı birinci bitiren bir at, neden bir daha başlangıç çizgisine dönmek istesin ki…” demiş. Bu olumlu kodlamanın güzel bir örneğidir.

“Yaşlanmak, yeni bir işe başlamaktır” der Goethe.  Bu yeni iş, hayatın en verimli, en derinlikli ve bilgeliği içinde barındıran bir iştir. “Gençliğin güzel bir yüzü, ihtiyarlığın güzel bir ruhu vardır” derler. İhtiyarlığa yüklenilen bu olumlu anlamlar, onu bizim gözümüzde korkulacak bir durum olmaktan çıkaracaktır.

Sevgili Peygamberimiz de; “Gençlerinizin en iyisi, ihtiyarlarınıza benzeyenlerdir. İhtiyarlarınızın en kötüsü de gençlerinize benzeyenlerdir” (Heysemî, Mecmau’z Zevaid, X, 270) buyurarak ihtiyarlığı olumlu bir şekilde zihinlere kodlamıştır. Bir gencin ihtiyar gibi olması Müslüman açısından olumlu bir durumdur.

İhtiyarlara benzemekten kasıt, sureten ve şeklen bir benzeme değil, ahlak, olgunluk ve ruh yönünden benzemedir. Mesela daha sakin, daha oturaklı, daha soğukkanlı olmak gibi. Bazı insanlar da vardır ki beyazlayan saçlarından, bedenindeki yavaşlamadan ve yaşlılıkla birlikte gelen hastalıklardan ibret almaz, ölümün yaklaştığını düşünmez ve adeta gençlikteki heveslerini sürdürürler. İşte bu tiplere de hadisin ikinci kısmında değinilmiştir.

Olgun dönem

İhtiyarlık insanın en olgun dönemidir. Yılların birikimiyle, tecrübesiyle, derinlikli bir bakış açsıyla hayata yepyeni ve farklı bakanlar, arkalarında derin izler bırakmışlardır. Mimar Sinan, Süleymaniye’yi bitirdiğinde, Galileo günlük ve aylık çizimlerini yaptığında yetmiş yaşın çok üzerinde idiler. Pasteur kuduz aşısını bulduğunda altmışında ve Sadi Şirazi, Gülistanı yazdığında seksen yaşındaydı.

Yaşlanmak, işsiz kalmak, yalnızlaşmak olmamalıdır. Aksine İhtiyar insan, yepyeni bir ortamda yeni ilişkiler ağıyla, hayata dair tecrübeleriyle, insanlığa yepyeni ufuklar kazandırma potansiyeline sahiptir. Bu potansiyelden yararlanmak ve onu kinetiğe dönüştürmek bizim sorumluluğumuzdadır.

Bu insanlardan yararlanmak, geçmişle geleceği ilişkilendirmek ve en üst düzeyde onların tavsiye ve önerilerini dinlemek kaybettirmez, kazandırır. TRT Belgeselde bir programda izlemiştim, İngiltere’de anasınıfı öğrencilerini huzurevindeki yaşlılarla buluşturdular. Sonunda çocukların iyi beceriler kazandığını, yaşlıların ise depresyon ile daha iyi mücadele ettiğini gözlemlediler.

Akif’in; “Tek dişi kalmış canavar olarak” tarif ettiği çivisi çıkmış medeniyette, yaşlılara bırakın saygı göstermeyi onlarla sohbet etmek bile zül sayılır olmuştur. Onlara bir çift sözü çok görmek, onları hayattan dışlamak, hayatın coşkusundan uzaklaştırmak, onları mutsuzluğa ve yalnızlığa sürükleyecektir. Yapılan araştırmalar sevgi gören ve sohbet edilen yaşlıların hayata daha sıkı tutunduklarını göstermektedir.

Bizim medeniyetimizde ihtiyarlar bir dua kaynağı olarak görülür ve onlara değer verilir. Onlara saygısızlık yapmak çok çirkin bir davranış olarak kabul edilir. Peygamber Efendimiz sallellahu aleyhi ve sellem ““Bir genç, ihtiyar bir kimseye yaşından dolayı hürmet ederse, Allah da ona yaşlılığında kendisine hürmet edecek birisini hazırlar” (Tirmizî, Birr, 75) buyurarak yaşlılara karşı görev ve sorumluluklarımızı hatırlatmaktadır.

Seçkin, seçilmiş demek olan ihtiyarlarımız; insanlığın hafızası hükmündedir. Bu hafızaya sahip olmak, onu gelecekle buluşturmak, temel değerlerimize sımsıkı sarılmak demektir. Köklerimiz sağlam oldukça, geleceğe dönük emin adımlarla yürürüz.

Allah Teâlâ bizlere her yaşın güzelliğini ve sorumluluk bilincini ihsan ve ikram eylesin.

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri