PROF. DR. ŞEMSETTİN DURSUN

MERHAMET VE EMPATİ BİRLİKTELİĞİ

Merhamet, başkasının acısını tahayyül etmek ve gereğini yapmaktır.

 

Merhamet, zulmetin antitezidir. Zulme karşı, merhameti diri tutmak erdemli insanların yaptığı şeydir.

Merhamet, varlık dünyasındaki her şey için, dünyayı emin yer kılmaktır. 

Bu “hız” ve “haz” çağında dinleme yetimizi diri tutarak, dışımızdaki insanları dinlemek, onlara kulak kesilmek, yakınlarımızın, komşularımızın acısını acımız bilmek, empatik yaklaşmak insan olmamızın gereğidir.

Empati, ötekinin duygu ve düşüncelerini paylaşmak, “bütün farklılığına rağmen onun acısını anlamaya ve dinlemeye çalışmaktır.” 

Dünya iyilik ve güzellik üzerine dönüyor, iyilik neferleri bu güzellikleri ve iyilikleri kuşanarak, kucaklayıcı bir yaklaşımla insanlığa bir umut, bir ışık olmaktadırlar.

Öz fıtratında var olan vicdanımız, bizi başkasını incitmekten alıkoyar. Bir bebek, diğer bebeklerin ağlamasına, ağlayarak cevap verir. İşte bu temiz-saf fıtratın içindeki cevher olan vicdandır. Asıl olan insanlığın vicdanı üzerindeki külleri kaldırarak, vicdanın dirilişini sağlamaktır.

Bağışlamak bir iyilik hareketidir. Bağışlamak hem bağışlayan hem bağışlanan için iyi gelir. Aksine öfke ve nefret; hayatı güzel ve anlamlı yaşamaktan bizi alıkoyar.

Affedebilen insanların beden ve ruh sağlığının iyi olduğu bir hakikattir.

Bütün varlık dünyasındaki mevcudat, birbirine komşudur, akrabadır ve bağlantılıdır. Yeryüzü, gökyüzü birbirinin kardeşidir. “Gökyüzünün öğrencisi olunmadan, yeryüzünün öğrencisi olunmaz” diyen Aliya İzzetbegoviç bu gerçeği ifade etmektedir. Yeryüzü-gökyüzü helalleşmeli. Gökyüzü, yeryüzüne merhamet etmeli ki, yeryüzündekiler rahat etsinler.

“Uhud bir dağdır. Ama biz onu severiz, o da bizi sever.” Kutlu sözü bütün mevcudatın birbiriyle bağlantılı olduğunu ve sevgi-muhabbet temelli bir yapıyı ifade ettiğini göstermektedir. Bütüncül bir yaklaşımla ve bütün bileşenleri dikkate alan bir perspektifle yaklaşmamız, hakikati bulmamıza yardımcı olacaktır. Parçacı yaklaşımlarla; bütünü bölerek, ayrıştırarak hakikati yakalamamız mümkün değildir.

İnsanlar yeryüzündeki kara parçasında birer ada şeklinde hayatlarını inşa ederlerken, bütüncül bir yaklaşımla, birbirine destek olmalı, güç birliği ve hareket birliği çerçevesinde hayatlarını inşa ederek, hayatlarını anlamlı ve yaşanabilir kılmalı.

Kemal Sayar, “Nörobilim araştırmaları merhamet eğitiminin beynin belirli bölgelerindeki sinir yapılarını değiştirebildiğini ve yardım etme davranışını arttırdığını gösteriyor. Bu eğitimler sonucunda sosyal bağlarla ilgili beyin alanları aktifleşiyor. Doğru uyaranlar verildiğinde beyinlerimiz onu âdeta içine çekiyor ve aktifleşiyor. O halde merhamet ve empatiyi hayat boyu sürecek bir öğrenme yolculuğu olarak görebilir, içimizde saklı duran empati ve merhamet yeteneğini elimizden geldiği kadar geliştirmeye çalışabiliriz.

 

Elbette en güzeli bu melekeyi çocuklarımıza erken yaşlarda kazandırmaktır. Merhameti gerek ailede gerekse de okulda eğitimin ana mihveri yaparsak, daha diğerkâm ve mutlu nesiller yetiştirebiliriz.” diyerek merhamet eğitiminin, sinir yapılarını nasıl olumlu yönde değiştirdiğini, yardımlaşma, merhamet ve empati duygularımızı nasıl motive ettiğini bilimsel bir şekilde izah etmektedir. Daha da önemlisi, çocuklarımıza erken yaşta merhamet-empati duygularını kazandırmamız gerektiğini ifade etmesidir. Çocuklarımız bizim geleceğimizdir. Onların emeği, bizim emanetimizdir. “Çocuklarımızın ayağına batan dikenler ya bizim ektiklerimizdendir ya da biçmediklerimizdendir.” Bu bilinçle çocuklarımıza erken yaşta merhamet-empati ve erdemli bir kişilik kazandırmak için var gücümüzle çalışmak zorundayız. Zira yapılan araştırmalar; şahsiyet ve karakterin %75’inin 0-6 yaş grubundaki çocuklarda oluştuğunu ortaya koymaktadır. 0-6 yaş grubundaki çocukların bu yaş diliminin aile içinde olduğu aşikardır. Bu durum; ailelerin, anne ve babaların çocukların şahsiyetli-karakterli, onurlu, erdemli, merhametli ve empatik davranışlı yetişmelerinde sorumluluklarının ne kadar ciddi olduğunu göstermektedir.

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri