- 14 Aralik 2025 - MEKKE FETHİNİN NATOMİSİ
- 26 Kasim 2025 - BEYİN-KALB KOORDİNASYONU
- 18 Kasim 2025 - MERHAMET VE EMPATİ BİRLİKTELİĞİ
- 25 Ekim 2025 - AKIL VE AHLAK İLİŞKİSİ ÜZERİNE
- 19 Ekim 2025 - AİLE NAMAZLA DİRİLİR
- 28 Eylul 2025 - Nezaket insanı kanatlandırır…
- 20 Eylul 2025 - Nezaket insanı kanatlandırır…
- 12 Eylul 2025 - Perde olmadan ayna olmalı…
- 30 Agustos 2025 - Zıtlıkların hikmetini irfan sahipleri anlar…
- 16 Agustos 2025 - Çocuk gelişiminde temel duygular…
- 05 Agustos 2025 - İhtiyarlığı zihne doğru kodlamak…
- 05 Agustos 2025 - Paslanan kalbin iletkenliği olmaz…
- 24 Temmuz 2025 - Tohumda çiçeği görebilenler…
- 16 Temmuz 2025 - İnsanı insan eden değerler…
- 14 Temmuz 2025 - Sevgiyi anlamlı kılan nedir?
- 03 Temmuz 2025 - Ailede pozitif dokunuşlar…
- 23 Haziran 2025 - Ailede özür ve teşekkür dili
- 03 Haziran 2025 - Bizim değerimiz duamızda gizli…
- 30 Mayis 2025 - Ailede değer dili neden önemlidir?
- 20 Mayis 2025 - Ailenin şifası gönül dilidir…
- 15 Mayis 2025 - Çocuk psikolojisi ve ideal yaklaşım…
- 30 Nisan 2025 - İslam’ın insanı nasıl olmalı?
- 22 Nisan 2025 - AİLEYİ SU GİBİ AZİZ BİLMELİ
- 14 Nisan 2025 - İhlas, ihsan ve samimiyet…
- 09 Nisan 2025 - Hayatımızın temel unsurları nelerdir?
- 25 Mart 2025 - Gece ve gündüz infak edenler…
- 04 Mart 2025 - ÇİFTÇİNİN İRFANINA BAKAR MISINIZ?
- 19 Subat 2025 - Akl-ı selim insanı istikamete götürür…
- 12 Subat 2025 - GERÇEĞİN BİLGİSİNE UYGUN YAKLAŞIM
- 19 Kasim 2024 - İnsanın hayatı anlama çabası…
- 12 Kasim 2024 - İDEALİ OLMAYANLAR HİZMET EDEMEZLER
- 31 Ekim 2024 - Vicdanın sesi bir çağrıdır…
- 02 Ekim 2024 - Bazen bir kişi bin hükmündedir…
- 01 Ekim 2024 - KENDİNİ BİLEN RABBİNİ BİLİR...
- 20 Eylul 2024 - KÖPRÜLER YAPMALI
- 11 Mart 2024 - Ramazanla yepyeni bir dünya kurulur
- 06 Ekim 2023 - İLETİŞİMİN RUHU SAMİMİYET
- 27 Eylul 2023 - İnsan üslubuyla insandır…
- 14 Eylul 2023 - Beş maddede mutluluğun formülü…
- 30 Agustos 2023 - Bir ufku olmalı insanın…
- 26 Haziran 2023 - PEYGAMBERİMİZİN İLETİŞİM YÖNTEMLERİ
- 01 Haziran 2023 - İslam’ın şanlı öğretmeni Mus’ab Bin Umeyr
- 24 Mayis 2023 - Bilge kişilerin hayata bakışı…
- 24 Nisan 2023 - BİR SEÇİM TASSAVURUMUZ VAR MI?
- 13 Nisan 2023 - Bilgi nasıl bilince dönüşür?
- 03 Nisan 2023 - Düşüncelerimiz ne kadar gerçekçi?
- 29 Mart 2023 - İnsanın değeri gayretinde gizlidir
- 20 Mart 2023 - Eğitimde temel unsurlar nelerdir?
- 02 Mart 2023 - İNSANIN ÖZÜNDE İYİLİK VAR...
- 29 Ocak 2023 - KENDİNİZLE ARANIZ NASIL
- 23 Ocak 2023 - GÜLÜMSEME VE KELEBEK ETKİSİ
- 15 Ocak 2023 - DEĞER ODAKLI YAKLAŞIM
- 12 Ocak 2023 - Bir Bilge Anneden Hayat Dersleri
- 01 Ocak 2023 - ZAMAN İDRAKİ VE ÇABALARIMIZ
- 18 Aralik 2022 - “SÖYLEM” DEĞİL, "YAŞAM" İNSANI OLMAK
- 06 Aralik 2022 - ADALETİ KUŞANMAK
- 28 Kasim 2022 - GELECEĞİNİ BİLİYORDUM
- 16 Kasim 2022 - SAHİP OLDUĞUMUZ DEĞERLERİN FARKINDA OLMAK
- 25 Ekim 2022 - ZULMÜN KARANLIĞINA KARŞI MERHAMETİ KONUŞMAK
- 21 Ekim 2022 - MUTLU OLMANIN KRİTERLERİ
- 11 Ekim 2022 - SEVGİLİ BEN!
- 05 Ekim 2022 - UMUTSUZLUKTAN UMUDA KANATLANMAK
- 02 Ekim 2022 - İNSANLIK İÇİN ROL MODEL DOSTLUK (2)
- 26 Eylul 2022 - İNSANLIK İÇİN ROL MODEL DOSTLUK- 1
- 06 Nisan 2022 - Kesintisiz İletişim Dua
- 18 Mart 2022 - Kendimizle Aramız Nasıl?
- 02 Mart 2022 - İletişimin Zirvesi Sessiz İletişim
- 20 Subat 2022 - Ben idraki ve iç yönetim…
- 06 Subat 2022 - İLETİŞİMİN RUHU SAMİMİYET
- 23 Ocak 2022 - İLETİŞİMDE ON ALTIN KURAL (2)
- 14 Ocak 2022 - İletişimde On Altın Kural
- 05 Ocak 2022 - İletişimde Nebevi İncelikler
- 26 Aralik 2021 - İletişimde Hikmet ve İrfan Boyutu
- 18 Aralik 2021 - İletişimde Eleştri Nasıl Olmalı?
- 07 Aralik 2021 - Hayatın anlamı nedir?
- 02 Aralik 2021 - Ruhsuz eğitimle nereye kadar?
- 26 Kasim 2021 - Gözün, Aklın ve Kalbin İdraki (2)
- 07 Kasim 2021 - Gözün, Aklın ve Kalbin İdraki
- 20 Ekim 2021 - Evrenle İletişimde İyimserlik
- 10 Ekim 2021 - Erdem Merkezli İletişim
- 08 Ekim 2021 - Dostluk Gönülden İletişimdir
- 15 Eylul 2021 - Bir varlık tasavvurunuz var mı?
- 10 Eylul 2021 - “Ben Dili” Parçalar, “Biz Dili” Toparlar
- 02 Eylul 2021 - Kalbine iyi bak…
- 17 Agustos 2021 - Sözün dosdoğru olsun
- 11 Agustos 2021 - ZAMAN İDRAKİ VE ÇABALARIMIZ
- 06 Agustos 2021 - ADALETİ KUŞANMAK
- 10 Haziran 2021 - DEĞER ODAKLI YAKLAŞIM
- 08 Haziran 2021 - MUTLULUK
- 31 Mayis 2021 - HAMD VE ŞÜKRÜN GÖLGESİNDE HAYATI İNŞA ETMEK
- 17 Mayis 2021 - KİŞİLİĞİN İNŞASI
- 07 Mayis 2021 - TASAVVUR VE AKLIN İNŞASI
- 28 Nisan 2021 - ZAMAN TASAVVURUMUZ
- 17 Nisan 2021 - AİDİYET DUYGUSU
- 04 Nisan 2021 - DENGEMİZİ SAĞLAYAN UNSUR: UYUM
- 28 Mart 2021 - GELECEĞİN İNŞASINDA İLERİ PROJEKSİYON: UFUK
- 22 Mart 2021 - BASAMAK DEĞERİ VE BİLGELİK
- 16 Mart 2021 - BEN İDRAKİ VE AKIL
- 11 Mart 2021 - BİZ-MERKEZCİ BİR ANLAYIŞLA HAYATI İNŞA ETMEK
- 08 Mart 2021 - DEĞER ODAKLI YAKLAŞIM
- 01 Mart 2021 - “ÜÇ HİKAYE ÜÇ DERS”
- 14 Subat 2021 - BEYİN-KALP KOORDİNASYONU
- 01 Subat 2021 - İMAN VE SALİH AMEL BİRLİKTELİĞİ
- 27 Ocak 2021 - ZULMÜN KARANLIĞINA KARŞI MERHAMETİ KUŞANMAK
- 21 Ocak 2021 - ŞAHSİYETLER VE GÖLGELER
- 09 Ocak 2021 - HAYATI ANLAMLI KILMAK
- 05 Ocak 2021 - DİK DURAN VARLIK OLARAK İNSAN VE SAADET
- 01 Ocak 2021 - POTANSİYELLERİMİZ VE FONKSİYONELLİK
- 23 Aralik 2020 - AKIL TUTULMASI VE BASİRETİN BAĞLANMASI
- 17 Aralik 2020 - UYKU-BEYİN KOORDİNASYONU
- 06 Aralik 2020 - CÖMERTLİK VE CİMRİLİK İKİLEMİ
- 28 Kasim 2020 - İNSAN
- 25 Kasim 2020 - İYİMSERLİK VE KÖTÜMSERLİK
- 29 Ekim 2020 - KURŞUN KALEM
- 29 Ekim 2020 - GELECEĞİN İNŞASINDA TEMEL PARAMETRE: UMUT
- 29 Ekim 2020 - BİLGE KİŞİLERDEN HAYAT DERSLERİ (1)
PROF. DR. ŞEMSETTİN DURSUN
YARATILIŞA UGUN BİR HAYATI İNŞA ETMEK
Alemin özü demek olan insan, fıtratına uygun tarzda bir hayatı inşa ederse, hayatı güzelleştirir ve hayat anlamlı hale gelir. Cemil Meriç, “İnsanlar sevilmek için yaratıldılar, eşyalar ise kullanılmak için. Dünyadaki kaosun nedeni; eşyaların sevilmeleri ve insanların kullanılmasıdır.” diyerek fıtrata aykırı bir yaşamın tercih edilmesinin insanlığa maliyetini, “Kaos” kavramıyla izah etmektedir. İnsanlığın yaşadığı bu kaosun nedeni insan ve eşyanın fonksiyonlarının yer değiştirmesidir. Eşya nesne iken özne muamelesini görüyor ve İnsan özne iken nesne muamelesini görüyor. Özne etken ve ekindir. Özne olan insan; sorar, soruşturur, sorgular, inceler ve itiraz eder. Ancak nesne olan eşya, etken ve etkin değil edilgendir. Sahibini takip eden gölge, ırmağa atılan çerçöp, rüzgâra kapılan ağaç yapraklarının bir sorgulama, bir itiraz etme fonksiyonları yok. Çünkü bunlar nesnedir. Nesne ile özne yer değiştirince doğal olarak kaos olur. Özne İnsan için, nesne ise eşya için kullanılır.
Mikro evren demek olan insan, insan olmanın gereği ve yaratılış formatına uygun tarzda hayatını inşa ederken, şu temel kriterleri dikkate almak durumundadır:
1.“Ben” merkezci bir anlayışı değil, “Biz” merkezci bir anlayışı tercih etmeli. Zira “Ben” merkezci anlayış; bencil, çıkarcı, gayri insani ve gayri İslami bir anlayıştır. “Biz” merkezli anlayış ise; dayanışmayı, paylaşmayı, herkesin yararını gözeten insani ve İslami bir yaklaşım tarzıdır.
2.Mal ve mülke sahip olmalı, ait olmamalı. Mala sahip olan özne olur. Özne olmanın gereği olarak ona hükmeder, infakta bulunur, insanlığın yararına kullanır. Mal ve mülke ait olursa, nesne olur. Nesne olmanın gereği olarak, mal ve mülkün taşıyıcısı olur.
Mal ve mülke sahip olmak, onu yerli-yerine kullanmak kişiye izzet kazandırır. Mal ve mülke ait olmak ise zillet getirir.
3.Makam ve mevki karşısındaki tavrı ise; eğer makama biner ve makamın hakkını verirse hem o aziz olur hem de makamı onunla şeref kazanır. Eğer makam ona binerse zilleti yaşar.
Bir anekdot anlatılır:
Kendi halinde ticaretle meşgul olan kanaat sahibi bir tüccar kumaş ticareti için Endonezya ’ya gelir ve işini burada devam ettirir. Kendisinin olmadığı bir günde çalışanı 5 akçelik kumaşı 10 akçeye satar. Çalışan iyi bir kâr elde eder. Daha sonra dükkân sahibi gelir ve günlük hasılata bakar. Çalışanına paranın fazla olduğunu söyler. Çalışanı ise 5 akçelik kumaşı 10 akçeye sattığını söyler. Tüccarda “5 akçelik kumaşı 10 akçeye nasıl satarsın?” diyerek çıkışır. Derhal malı satın alan kişinin bulunmasını ister. Dükkân sahibi müşteriyi karşısında görür görmez helallik ister ve fazla parayı kendisine uzatır. Müşteri böyle bir durumla ilk defa karşılaştığı için şaşırır. Olay kısa sürede dilden dile dolaşır. Çok geçmeden dönemin sultanına kadar gitmiştir. Sonunda Sultan kumaş tüccarını sarayına çağırır. Sultan tüccara “Sizin daha önce yaptığınız bu davranışı ne duyduk ne işittik. Bunun aslı nedir?” diye sorar. Tüccar “Ben bir Müslümanım İslam dini böyle emreder. Müşterinin bana hakkı geçmiştir. Dolayısıyla kazancıma haram girmiştir. Ben sadece bir yanlışı düzelttim.” der. Sultan “İslam nedir, Müslümanlık nedir?” gibi peş peşe sorular sorar. Tüccar soruları birer birer cevaplar. Sultan kısa bir süre sonra İslam’ı kabul eder. Kısa bir süre sonra da mensup olduğu halk da onunla beraber Müslüman olur.
Bugün 270 milyonluk nüfusa sahip olan Endonezya’nın Müslümanlığı kabul etmesindeki sır sadece beş akçelik kumaştır. Yapılan tek şey vardı sadece: İnandığı gibi yaşamak sahip olduğu güzellikleri çevresiyle paylaşmaktı.
Bizler birer iyilik neferi olarak çevremize; iyiliği, güzelliği, infakı yaymalı. İyilik her zaman aktif olmalı. Şunu unutmayalım ki, “iyiliğin pasif olduğu her yerde, kötülük kendiliğinden ortaya çıkar” Tabiat boşluk kabul etmez. Kötülük, iyiliğin yok olması halidir. Tıpkı karanlık-aydınlık ilişkisi gibidir. Karanlık da aydınlığın yok olması halidir. Aydınlık olursa, karanlığa yer olmaz. İyiliği ve aydınlığı yayalım.




Henüz Yorum yok