MEDENİ GÜNER

AİLE YAPIMIZ SARSILIYOR.

Daha önceki görev yerim Marmara bölgesinden bir ilimizin güzel bir ilçesiydi. Karadeniz’e kıyı olan bu güzel ilçemiz, yeşilliği ile güneşi ile, piknik alanları ile, güzel yurdumun güzel yerlerinden bir yerdi.

 

         Orada okula kayıt döneminde dikkatimi çeken bir durum oldu Ağustos ayında ilkokula öğrenci kaydı yaptığımızda kayıt alanımızdaki 40 öğrencinin neredeyse yarısının ailevi sorunlar yaşayan öğrencilerden müteşekkil olduğunu fark ettim. Yani neredeyse okula kayıt olan 5 ve 6 yaş gurubundaki öğrencilerimizin hemen hemen yarısının anne ve babası boşanmış durumdaydı. O masum ve körpe yavrular anne ve babaların sorumsuz davranışlarının bedelini, hiç hak etmedikleri halde kendileri çekiyorlardı. Büyük huzursuzluk ve psikolojik yük taşıyan bu çocukların, kendilerine özgüven duymaları, hayata pozitif bakmaları, içlerindeki yetenekleri ortaya koymaları, diğer çocukların çok gerisinde oluyordu ve ben bunu fark ediyordum.

 

         Bunun nedenlerini hakkında yöreye özgü yaptığım araştırmalarımda modern kültürün geleneksel ve dini motifli aile yapımızı bozduğunu gördüm. Ayrıca internet ve televizyonun, batı tarzı aile hayatını dizilerle, filmlerle, aile hayatımıza soktuğunu fark ettim. Akraba ve yakınlara ziyaretlerin az olması, yeni evlenen genç çiftlerin, anne ve babaların yanında kalmak istememeleri ve yaşlılıklarında onlarla ilgilenmemeleri modern ve batı tarzı kültürden etkilenmelerine sebep olmakta onların süfli hayatlarından etkilenip yuvaların dağılmasına neden olmaktaydı. Dizi ve filmlerde özendikleri hayatın gerçek hayatta karşılığının olmadığını gördüklerinde ise iş işten geçmiş olmaktaydı. Olaylar boşanmayla sonuçlanmakta olan artada kalan çocuklara olmaktaydı. Bu durumun maddi sebepleride vardır ancak o konuya pek girmeyeceğim

 

         Açıkçası, ülkemizin doğu bölgelerinde bu tarz aile parçalanmalarının pek fazla olmadığını düşünüyordum. Gerekçemde doğunun batı yaşam tarzına hala mesafeli olması, dini değerlerin ve ahlak yapısının, batı bölgelerimize nazaran hala canlı olması ve akrabalık bağlarının kuvvetli olmasını gösterirdim. Aynı zamanda anne ve babaya hürmette de bir derece üstte olduğunu düşünürdüm. Doğu illerinde yaşayan vatandaşlarımız anne ve babalarını huzurevlerine bıraktıklarında onlarla ilgilenmediklerinde ayıplanırlar ve mahalle baskısına uğrarlardı. Yine boşanmaları hoş karşılamaz ve bunu yapan ister bayan ister erkek tarafı olsun toplumsal baskı görürülerdi. Oluşan baskıdan da olsa çekinen kişi bu yola pek tevessül etmezdi.

 

         Ancak maalesef Batı bölgelerimizde kaybetmeye başladığımız aile yapımızı artık doğuda da kaybetmeye başlıyoruz. Aile yapımızı bozan parçalayan kültürel saldırı, maalesef doğuda da etkisini göstermekte, yuvaları dağıtmaktadır. Nereden mi biliyorum? Yine bir okul müdürüyüm ancak bu kez doğuda ki illerimizden Batman'dayım. Öğrencilerimizden ve çevre okulların öğrenci profillerinden edindiğim izlenimler maalesef bu yönde. Bir hatırlatma;

 

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre geçen yıl 594 bin 493 evlilik, 126 bin 164 boşanma gerçekleşti Bu veriler, resmi evlilik ve boşanmaları kapsıyor, resmi nikâhsız evlilik ve boşanmaları kapsamıyor.

 

         Bu olumsuz durumdan kurtulmanın çaresi İslami temelli geleneksel aile yapımıza dönmemizdir. Bunun için Siyasi otoritenin yanında eğitimci, imam , STK’lar ,kanaat önderleri alimler ile basın yayın ve medya kuruluşlarının konuya eğilmeleri büyük önem arz etmektedir. Unutmayalım ki sağlıklı bir toplumun temeli sağlıklı bir aile yapısı ile mümkündür. 

Henüz Yorum yok

İlk yorumu siz yazın.

Yorum Bırakın

E-Mail adresiniz yayınlanmaz.







Yazarın Diğer Makaleleri