- 24 Ekim 2024 - ÖZÜR DİLERİM ÖĞRETMENİM GEÇ KALDIM!
- 03 Subat 2024 - MİMSİZ MEDENİYET “EDENİYET”
- 08 Ocak 2024 - KAYIP MEDENİYETİN ASİMO’SU
- 12 Aralik 2023 - MAKSAT SAFLAR BELLİ OLSUN
- 04 Aralik 2023 - KÂĞIT ÜZERİNDEKİ MÜREKKEP
- 30 Ekim 2023 - AAAA MAYMUN YANİ!
- 20 Ekim 2023 - ERDEMLİ İNSAN
- 01 Ocak 2023 - CENNETLE MÜJDELENEN
- 06 Aralik 2022 - NEREDEN NEREYE
- 06 Ekim 2022 - ERDEMLİ TOPLUM
- 04 Eylul 2022 - İŞE ALINDIN
- 12 Temmuz 2022 - NE DEĞİŞTİ BİLMEM
- 24 Haziran 2022 - KUŞKUSUZ O’NA DÖNECEĞİZ
- 14 Haziran 2022 - MAZİYE DALIP GİTMEK
- 08 Mayis 2022 - SELAM OLSUN GÜÇLÜK ÜSTÜNE GÜÇLÜK ÇEKENLERE
- 17 Nisan 2022 - DİLİMİZİN DÖNDÜĞÜ KADARIYLA
- 28 Mart 2022 - KÖLE BİZDEN DAHA CÖMERTTİR
- 18 Mart 2022 - DESTANLARDAN ÇIKARILAN İNSANLIK VE AHLAK DERSİ
- 28 Subat 2022 - 28 ŞUBATIN MAĞRURLARI ve SOĞUK RÜZGÂRLARI
- 11 Subat 2022 - KISSADAN HİSSE
- 18 Aralik 2021 - BEKLE...
- 02 Aralik 2021 - CENNETE YOLCULUK
- 30 Ekim 2021 - ÜZÜLME NASİBİN NEYSE O
- 15 Ekim 2021 - KABRİ OLMAYAN ŞEHİD
- 06 Ekim 2021 - KUB KUB KATLİAMI
- 30 Agustos 2021 - TOPLUMLARIN EVCİLLEŞTİRİLMESİ
- 11 Agustos 2021 - İLK ONLARDAN DUYMUŞTUM
- 12 Temmuz 2021 - SON ÜÇ ARZU
- 19 Haziran 2021 - BU HAZİNELER BİZDE KAYIPTIR
- 28 Mayis 2021 - BENİ BİR EŞKIYA ÂLİM ETTİ (2)
- 17 Mayis 2021 - BENİ BİR EŞKIYA ÂLİM ETTİ (1)
- 28 Nisan 2021 - NÜBÜVVETİN GÖLGESİNDEKİ MEDENİYET MİMARI BİR YİĞİT
- 13 Nisan 2021 - OKUMANIN VE ÖĞRENMENİN GİZEMLİ SIRLARI
- 30 Mart 2021 - SARIKLI MOLLA SÜLEYMAN EL- MOZGELÂNÎ (3)
- 16 Mart 2021 - BEDİRDEN ÇANAKKALEYE İMAN VE ZAFER YOLU
- 08 Mart 2021 - SARIKLI MOLLA SÜLEYMAN EL- MOZGELÂNÎ (1)
- 01 Mart 2021 - CANINI SİPER EDEN DOST
- 12 Subat 2021 - KÂBE’DE İLK DUAM
- 01 Subat 2021 - ŞEN ÇOCUKLARDIK
- 27 Ocak 2021 - AY IŞIĞINDAKİ KURBAN
- 21 Ocak 2021 - DİYARI BATMAN
- 09 Ocak 2021 - YETİMHANEDE BİR YETİM
- 01 Ocak 2021 - BABAANNEM VE SECCADEM
- 27 Aralik 2020 - ATEŞLE İMTİHAN
DR.MEHMET NAİM BOZ
SARIKLI MOLLA SÜLEYMAN EL- MOZGELÂNÎ (2)
Tüm âlimlerin bu reçeteye göre ders vermelerini ısrarla teşvik etmiş gerçekleşmesi için ömür boyu gayret etmişti. (Reçete birinci bölümde zikredilmiş)
Molla Süleyman el-Mozgelânî Kur’ân ve sünnet aşığı bir âlim olup bununla birlikte 130 parça risaleleri ezberlemiş onun hayatında İşaretül İ’caz’ın ayrı bir yeri olup anlaşılmasına çok önem veriyordu.
12 Eylül öncesi ve sonrası yapılan siyasi baskılardan dolayı, ara vermeden korkmadan gizli de Osmanlı usulü medreselerde icazet vermiş, ileriki yıllarda yüzlerce talebeyi ( bugünkü âlimleri ) bu minval üzere yetiştirmişti.
İlkokuldan sonra bizi mevcut okullara kaydetmedi. İmam-Hatip okullarının açılmasına çok sevinmiş, Batman’da İmam- Hatip Lisesi açılınca bizi hemen kaydetmişti.
O gün okula başlamanın heyecanını asla unutmadım. Konumuz Molla Süleyman olunca okul anılarını ve yaşadıklarımızı nasip olursa İnşaallah başka bir vakitte…
Altı yaşından lise ikinci sınıfa kadar istisnasız yaz kış her sabah namazından sonra Kur’ân-ı Kerîm, Arapça ve Risale derslerini hedeflediği reçeteye göre ondan ders almak nasip olmuştu. ( Takdiri İlâhî üvey anne olunca böyle devam etmek nasip olmadı. Çünkü üvey annenin stres topu gibiydik. Evden çıkış yolunu arıyorduk ve öyle oldu. Ama keşke insanın hayatında keşke demeler olmasaydı.)
O bir Peygamber aşığı, sahabe gibi yaşamak isteyen, Devleti Aliye’yi Osmaniye’nin yeniden doğuşunun ümidi içinde yaşıyordu. Sultan Abdülhamid Han ve Said’i Nursi’nin aşırı derecede hayranı olup Nur cemaatinin müdavimi idi. İslâm âlimlerine düşkün olduğu kadar hepsinden de müstefit olma gayreti içindeydi.
Hasbihal yaptığı gönülden değer verip sevdiği ve ziyaretleştikleri arasında Şeyh Muhammed Nurullah Seyda el-Cezeri, Molla Ali Zilanî -rahmetullahi aleyhima- gibi tanınmış meşhur âlimler vardı.
Molla Süleyman ileriki yıllarda Milli Görüş hareketi ve lideriyle tanışır. Batman’a gelen rahmetli Prof. Dr. Necmeddin Erbakan hocaya bu eğitim reçetesinin uygulanmasının yararını anlatır ve bir rapor şeklinde kendilerine takdim eder.
Rahmetli Erbakan Hoca zaten bizim hedefimiz de budur deyince aralarına uhrevi muhabbet ve sadakat başlar. Erbakan hoca Batman’a geldiğinde Molla Süleyman’ı yanına alır Batman’da hiç yanından ayırmazdı.
Çocukta olsam onun sayesinde Erbakan hocayı yakından görme ve Hocanın iltifatlarına mazhar olma nasibimiz olmuştu.
Bundan sonra siyaseten belli bir minval üzere giden nur cemaatiyle ihtilafa düşer ve yol ayırımına gider. Ancak O Risaleleri asla terk etmedi.
Osmanlının yeniden ihyası ve sömürgecilerin elinde yetim kalmış İslâm devletlerinin toparlanması, yukarıdaki reçetenin uygulanmasıyla Türkiye’de güçlü bir Müslüman liderin öncülüğünde gerçekleşebilir mücadelesi ve umuduyla yaşadı.
Ayasofya’da namaz kılmak en büyük hayaliydi. Muhterem Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı çok sever, inşaallah Ayasofya’yı ibadete açmak ona nasip olur der ve kendilerine çok dua ederdi.
Molla Süleyman ülkemiz ve İslâm âleminin yaşadığı buhrandan dolayı o hakkı haykırmaktan asla korkmadı. Çok sıkıntılar yaşamasına rağmen yılmadı, davasının âlimi olarak yaşayıp bu dünyadan öyle göç etti.
Kimisine göre O; Sarıklı Molla Süleyman, kimisine göre; hakkı haykırmaktan korkmadığı için İmparator Molla Süleyman, kimisine göre; o Allah’ın bir veli kulu Molla Süleyman, sisteme göre ise o deli Molla Süleyman’dı.
Ona göre ise O: Peygamber aşığı, sahabe gibi yaşamak isteyen, Devleti Aliye’yi Osmaniye’nin yeniden doğuşunun, Sultan Abdülhamid Han, Said’i Nursi, Prof. Dr. Necmeddin Erbakan ve Recep Tayyip Erdoğan’ın hayranı, ilmi ile amel eden âlimlerin ayağının altındaki toprak Molla Süleyman el-Mozgelânî idi.
İslâmi hakikatleri karış karış gezdiği Doğu ve Güneydoğu coğrafyasındaki medreselerde anlattı. Medreselerdeki İslâmi gayreti takdirle anlatırken, Tillo (Siirt) medresesi ve hocalarına ayrı bir muhabbeti vardı.
İslâm âlimlerine eleştiri getirenlerin karşısında kükremiş sel gibi olur susmaz hakkı savunurdu. Bu olaylara verecek çok örnek olmakla birlikte konunun uzamaması açısından talebelerinden Muhterem Mehmet Yargın Hocamızdan dinleyelim: (Devamı gelecek)
Henüz Yorum yok