- 09 Ekim 2024 - Batmanımıza Yarış Pisti Yapılsın
- 07 Eylul 2023 - Okullar açılırken, neler oluyor?
- 18 Temmuz 2022 - Boğulma vakalarını nasıl önleyebiliriz?
- 16 Haziran 2022 - KARNELER NEYİ İFADE EDİYOR?
- 04 Haziran 2022 - LGS SON VİRAJ
- 14 Aralik 2021 - İki farklı alım gücü olan para birimi ile tüketim çılgınlığı
- 31 Ekim 2021 - GİZEMLİ OKUR
- 06 Ekim 2021 - Kurslara ve dershanelere gerçekten ihtiyaç var mı?
- 06 Eylul 2021 - Eğitim uzmanları öğrenciyi öğretmenden daha mı iyi tanır?
- 30 Agustos 2021 - Okullar Açılırken Eğitim, Bizzat Sorunun Kendisi Mi?
- 22 Agustos 2021 - BU YIL SAĞLIKLI BİR EĞİTİM MÜMKÜN MÜ?
- 11 Agustos 2021 - Tandır Geleneğini ‘Özgün Yapılarla’ Yaşatmak
- 06 Agustos 2021 - Yol, Kaldırım, Trafik, Çevre, Aşı ve Kent Kültürü
- 17 Haziran 2021 - Akıllı işaretli Kitaplar +7, +13, +18
- 08 Haziran 2021 - Gondol, Fayton Keyfi ve Turizm
- 04 Haziran 2021 - Sınavdan Önce Sınavdan Sonra…
- 17 Mayis 2021 - KUDÜS'Ü SLOGAN DEĞİL, İCRAAT KURTARIR!
- 07 Mayis 2021 - Yetenek Silkeleme
- 16 Mart 2021 - Neden Çocuk Kitaplarını Okumalıyız?
- 04 Subat 2021 - 7 miyar 840 Milyon Dilli Dünyada İletişim
- 27 Ocak 2021 - Sosyal Medya Ehliyeti
- 20 Ocak 2021 - Pozitif Yaşam Biçimi ve Devrim
- 29 Aralik 2020 - Biri Bizi Gözetliyor Dersleri
- 22 Aralik 2020 - Lego Aileler
- 12 Aralik 2020 - Toplu Yaşam Kültürü
- 06 Ekim 2020 - Bahçıvanlık, Fide ve Çiçek Yetiştiriciliği Kursu Açılsın
- 24 Eylul 2020 - Uzaktan Eğitim Sürecinde Planlama ve Rehberlik
- 22 Eylul 2020 - Sanaldan Gerçekliğe Artan Şiddet ve Taciz Olayları
- 01 Eylul 2020 - Haber Başlıklarını Lütfen Daha Dikkatli Atalım
- 18 Agustos 2020 - 1 Milyon Öğretmene Kulak Verelim!
- 10 Agustos 2020 - Öğretmenlere “Çalışmadan Maaş Alıyorlar” Diye Çıkışmak Ne Kadar Doğru
- 21 Temmuz 2020 - Sokak Hayvanları Meselesi
- 13 Temmuz 2020 - Boğulma Vakalarına Çözüm Önerileri
- 07 Temmuz 2020 - Siber Uzayda Hicret
- 27 Haziran 2020 - Kul tebaadan Otonom Vatandaşlığa
- 15 Haziran 2020 - Kültür ve Doğa Turizmi
- 09 Haziran 2020 - Şiddet Erkeklerin Tekelinde Mi?
- 17 Mayis 2020 - Çocuklarınızı Keşfedin
- 09 Mayis 2020 - Orucun Eğitimdeki Yeri
- 24 Nisan 2020 - İlahi Aşı
- 17 Nisan 2020 - Covid Acil Eylem Planı
- 13 Nisan 2020 - İş Sağlık Konusu Olmaktan Çıktı
- 10 Nisan 2020 - Örgün Eğitimden Yaygın Eğitime
- 05 Nisan 2020 - Bilim İnsanları ve Araştırmacılara Çağrı
- 04 Nisan 2020 - Kurtarılmış Şehirler
- 31 Mart 2020 - Sosyal İzolasyon ve Uyum
VEDAT DEMİR
ÇÖPE ATILAN KİTAPLARLA EĞİTİM OLUR MU?
Başlık pek hoş görünmese de evet, durum maalesef bu…
Yıl boyunca okullarda verdiğimiz eğitimin ve onca paranın sonunda ders ve yardımcı kaynak kitaplarının tamamı ya geri dönüşüme ya da çöpe gidiyor.
“Bu kitapları atmayıp da ne yapacaktık? Hem geri dönüşüme gidiyorsa bu da iyi bir şey değil mi? En azından doğa sevgisi ve kaynak israfının önüne geçebilmişiz.” diyenler de olabilir.
Peki, bu kitapları ne yapmalıydık?
Ders kitapların yeterliliği her yıl tartışma konusu oluyor. Velilerle öğretmenleri karşı karşıya getiren yardımcı kaynak sorunu milli eğitim bakanlığının dağıttığı soru bankaları ile bir nebze giderilmiş olsa da o da yeterli görünmüyor.
Asıl sorun ders kitapları yetersiz diye aldırılan bu yardımcı kaynakların da akıbeti sene sonunda çöp veya geri dönüşüm oluyor. Kullan at mantığı yani tüketilen nesne konumunda, tüketim maddesi olmuş.
Ders kitaplarının yeterliliği olmadığı savına gelince bu başlı başına bir tartışma konusu…
Ders kitapları neye göre yeterli değil?
Sınav sistemine dayalı eğitim modeline göre mi yetersiz? Yoksa ülkemizin de çağdaş, gelişmiş toplumlarla rekabet edebileceği ahlaki, teknik, bilimsel, sanatsal, kültürel ve pedagojik donanıma sahip öğrencileri yetiştirip yetiştirmediğine göre mi yetersiz?
Asıl sorulması gereken soru bu olmalı…
Ülkemizde sınav sistemi üzerine kurulu bir eğitim anlayışı var ki bu anlayışı istemeden de olsa (ebeveyn, öğretmen, öğrenci ve yöneticiler) eğitimin tüm paydaşları besliyor. Kısır döngü içinde dönüp duruyoruz.
Verdiğimiz eğitimin sonunda ders ve hazırlık kitapları, birikip çocuklarımıza KİTAPLIK ve KÜTÜPHANE oluşturmuyor, çöpe veya geri dönüşüme gidiyorsa durup bir kez daha yaptığımızın ne olduğunu düşünmemiz gerekmiyor mu?
Uzun yıllar süren eğitim-öğretim faaliyeti sonunda çocuklarımızın hayat boyu kullanacağı kaynak ve kılavuz niteliğinde hatta başucu olarak kullanacağı kitapları ve kitaplığı olmalısı güzel olmaz mı?
Bu kitaplar soru bankası yerine neden roman, hikâye, dergi, araştırma inceleme, bilimsel ve sanatsal kitaplar olmasın?
Eğitim, insana ve iyi bir toplum inşasına yönelikse, ona göre kullan at türünde kitaplar değil de bireye aldığı eğitimi hatırlatacak ve hayat boyu ona yol gösterecek değerde kitaplar hazırlanmalıdır.
Geçmişte medrese eğitimi alan ve sonrasında belli bir dalda uzmanlaşan Ali Kuşçu, Cezeri, İbn-i Sina vb. âlimler kitaplarını canları pahasına koruyup kullanmışlardır. Bu tüm toplumlarda böyledir. Günümüzde de bazı tıp, hukuk, mühendislik ve eğitim fakültesi öğrencileri bu kitaplarını muhafaza edip kullanıyor.
Öyle öğrenciler yetiştirelim ki aldığı eğitimin önemini ve değerini bilsin, kaynak ve ders kitaplarını atmak bir yana özenle korusun. Tıpkı bir tamirci veya marangozun ustalaşıncaya kadar kullandığı el aletleri gibi zira tüm meslek hayatı boyunca bunları ya tezgâhında tutar ya da çantasında taşır kullanır.
Yani demem o ki öyle bir eğitim anlayışı ve kaynak kitap geliştirelim ki çocuklarımız aldıkları eğitimin sonunda öğrendiklerini ders kitaplarında olduğu gibi hafızalarından silip atmasın. Öğrendikleri hayat boyu kendilerine ve ülkemize değer katıp ileriye, hep ileriye taşıyan değerlere dönüşsün.
Henüz Yorum yok